6 Eylül 2018 Perşembe

Kobayashi Takiji

Kobayashi Takiji, 
   13 Ekim 1903'te Shimo Kawazoe'de doğup, 20 Şubat 1933'te Tokyo'da ölen ve bu kısa yaşamında, en önemli Japon proleter yazar olmayı başaran yazar.
 
    4 yaşında, ailesinin ekonomik durumu yüzünden Otaru kentine göç etmek zorunda kalan Takiji,üniversite eğitimi alıp, sömürgeci Hokkaido Colonial Bank isimli bankada çalışmaya başlamıştır. Bankaya gelen işçi ve köylülerin dertlerini dinleyip, işçi-köylü sınıfının eylemlerini organize etmeye çalışmıştır. Aynı zamanda onların mücadelelerine destek olmak için afişler, bildiriler ve yazılar hazırlamıştır.
'Gaip Toprak Ağası' adlı öyküsünün yayınlanması ile bu bankadaki görevi sonlandırılmıştır.

    Siyasi kimliğini her fırsatta öne çıkaran Takiji, 1931 yılında illegal olan Japon Komünist Partisi'ne katılmıştır. Bu dönemlerde kaleme aldığı Yengeç Konserveleme Gemisi (Kanikösen) adlı öyküsü, emekçi sınıfın ağır yaşam koşullarını ve işverenleri tarafından sömürülmelerini tüm gerçeklikleri ile ele alır. İçerisinde barındırdığı realizm ile büyük ilgi gören 'Kanikösen', Japon işçi edebiyatının en iyi örneklerinden biri haline gelmiştir. Lakin meşhur 'Kanikösen'i ile Takiji peşine Tokkö ajanlarını takmıştır.
 
   20 Şubat 1933’te henüz 29 yaşındayken İmparatorluk Japonyası’nın muhalefeti sindirmek için kurduğu Tokubetsu Koto Keisatsu (Özel Yüksek Polis) isimli bir organizasyon tarafından “komünist olmak” suçlaması ile yakalanır, ağır işkence görür ve genç yaşta yaşamını kaybeder.

   Ölümünün bu denli çabuk olması çok yürek burkucu. Daha 29 yaşındayken ağır işkenceler sonucu hayatını kaybetmiş bu yazarın en önemli eseri 'Kanikösen'dir. Kitapta herhangi bir ana karakter yer almazken, bir kişi hariç tüm mürettebat isimleri kullanılmayan işçilerden oluşuyor. Karakterlerin özel isimlerinin olmaması işverenleri tarafından sömürülen işçi sınıfının, yine işverenleri tarafından değersiz görülmesine adeta bir gönderme.


  “Gelmeyen Evsahibi”, “Bir Parti Üyesinin Hayatı” ve“Eski Jimnastik Öğretmeni” diğer eserleridir.




28 Ağustos 2018 Salı

Jack London is king!

    Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London, 12 Ocak 1876 tarihinde San Francisco'da dünyaya geldi. Çocukluğunu anne ve baba sevgisinden mahrum geçiren London ilerde “Ben çocukluk nedir bilmedim” demiştir. Babası tarafından terk edildikten sonra, annesi ve üvey babası ile yaşayıp, London soyadını almıştır.

Çocukluğu yoksulluklar içinde geçen Jack London henüz sekiz yaşındayken bir çiftlikte çalışmaya başladı. Okumayı 5 yaşında kendi kendine öğrenen London, zorluklarla ortaokula başlayıp 14 yaşındayken yarıda bıraktı. İş ve eğitimi bir arada yürütemediği için... 

Türlü türlü işlerde çalıştı. Çamaşırcı, gazete satıcılığı, balıkçılık ve savaş muhabirliği gibi. Savaş muhabirliğinden sonra da 1893 senesinde bir tayfun haberinden dolayı gazetecilik ödülü kazandı. Tuttuğunu koparırdı yani. E ama o tüm bu işleri tutup koparmak istemiyordu. Zaten bu haberden bir sene sonra serserilikten 30 gün hapis yattı. 

Liseyi bitirip üniversiteye başladığında, maddi sıkıntılar yüzünden sadece yarım dönem okuyabildi. Lakin bu dönem ona, dünya görüşünü şekillendiren Karl Marx, Charles Darwin ve Nietzsche'yi kazandırdı. 

1898 senesinde ilk hikayesi olan Overland Monthly'i yayınladı. "Alaska Hikayeleri" isimini verdiği hikayelerini dergisinde yayınlamaya başladı. 1900 senesinde ise bu hikayelerin hepsini ilk kitabı olan "Kurdun Dölü (Kurt Kanı)" isimli eserinde bir araya getirdi. 

1897'de Klondike'a altın aramaya gidenlere katıldı ve "Vahşetin Çağrısı" dahil birçok kitabını bu tecrübesinden yararlanarak yazdı. Ona kalıcı bir ün sağlayan yapıtı da The Call of the Wild (1903; Vahşetin Çağrısı) oldu. 

Kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş ABD'li yazarlardan biri olan London'ın eserlerinde yaşam kavgası romantik bir bakışla anlatılır ve çoğu eserinde sert bir kapitalizm eleştirisi göze çarpar. 

22 Kasım 1916 tarihinde, 40 yaşındayken böbrek yetmezliğinden hayatını kaybeden London; Vahşetin Çağrısı, Martin Eden, Demir Ökçe, Beyaz Diş ve Deniz Kurdu başta olmak üzere elliden fazla kitabın yazarı olarak hayatımızda yer edinmiştir.